Fabrikanın ilk yıllarında "şeker sandığı" diye bir kavram var. Kesme Şeker sandık içine konuyor ve sandıkla pazarlanıyor. Bir sandık kaç kilogram geliyordu bilmiyoruz. Muhtemelen 50 kg... Sandık yapmak da ekonomiye ayrıca katkı sağlıyor. Cumhuriyet gazetesinde (28.4.1935) şöyle bir haber var: Dört fabrikanın … şeker sandıklarını yapmak için 25 bin metro mikâbı yerli kereste sarf etmektedir ki maden kömürüyle birlikte yalnız bu iki madde memleketimize senede iki milyon lira varidat bırakmaktadır.
Evimizde böyle bir sandık vardı... Hayal meyal hatırlıyorum. Annem onun içine giysilerimizi koyardı. Yerli şeker sandıkları 30, ithaller 50 kg ağırlığında olurmuş. Eski gazetelerde silik bir kaç fotoğrafı var. Kimileri bunlardan masa yaparmış. Şeker sandığı uygulaması bize Almanlardan geçmiş. Onlar her ne yaptılarsa biz de aynen uygulamışız.
Öyle oluyor... İlk kim üretiyorsa, kim modelliyorsa, ilk kim tasarımını ortaya koyuyorsa diğerleri uzun bir süre o özgün modeli izliyor. Eğer izleyici olmak istemiyorsak yaratmak zorundayız..
Şeker sandığının tahtaları Sinop'tan geliyormuş ve o şehrin ekonomisine de bir katkı sağlanıyormuş. Acaba montajı orada mı, yoksa Alpullu'da mı yapılıyordu?
--
Şeker Sandığı