Elektriğe kavuşma aşamalı gelişen bir süreç... Önce fabrika elektrikle donanıyor. 1932'den sonra Teliçi.... 1958'de Çiftlik Mahallesi, 1960'tan sonra Samafor...
İstanbul'a elektrik 1914 yılında giriyor. Bundan 12 yıl sonra otoprodüktör tesisleriyle şeker fabrikası kendi elektiriğini kendisi üretiyor...İkinci bir 12 yıl daha geçiyor, Teliçi'ndeki lojmanlara yaygın bir şekilde elektrik bağlanmaya başlanıyor.
1926'da fabrika,
1932'de Teliçi, Saray, 10-15 Evler, Armutluk Evleri, Çiftlik
1958'de Çiftlik Mahallesi...
1960'ta Samafor Mahallesi
1970'te bütün Alpullu enterkonokte sisteme dahil ediliyor.
Düğüncülülü Hasan amca, Teliçi dışında kalan bölümlere elektriğin 1967-1968 yılında verildiğini söyledi. (Enterkonekte sistem elektriği olabilir).
Fabrikanın Elektrikle Aydınlatılması
İlk olarak fabrika tesisleri elektrikle donanıyor. Üretilen elektrik, motorların çalıştırılması, bina ve tesislerin aydınlatılması için gerekli. Fabrika otoprodüktör sistemle kendi elektriğini kendisi üretiyor. Fabrikanın inşaatı sırasında Teliçi'ne yapılan ilk dört eve de o yıllarda elektrik verilmiş olmalı...
Teliçi'ne Elektrik Verilmesi
Teliçi'ndeki evlere yaygın bir şekilde elektrik verilmesi 1930'lu yıllardan sonra. Çünkü Teliçi evlerinin inşaatı devam ediyor. Gazete haberinde 1932 yılına vurgu yapılırken, İnternetteki bir sitede Teliçi elektriği için 1938 tarihi veriliyor. a Fabrikaya Almanya'dan güçlü bir dinamo satın alınıyor ve böylece Teliçi'nin sokakları "nurlanmış" oluyor. Her taraf ışıl, ışıl... Teliçi sokak ve caddelerinin iki tarafına elektrik direkleri dikiliyor.
1938 veya 1940 tarihini temel alsak, bu direklerin tarihi 80 yıllık... Yani daha şimdiden antika özelliği kazanmış durumda. Direklerin iptal edilmemesi, çınar ağaçlarıyla birlikte anı eser olarak yaşatılması gerekiyor.
a Alıntı: "Diğer yandan, bazı otoprodüktör tesisler de, bulundukları şehirlere elektrik getirmişlerdir. Bunlardan Kırıkkale MKE 1929-1937, Gölcük Tersane 1930, Uşak Şeker 1931, Turhal Şeker 1934, Kozlu EKİ 1935, Bursa Sümerbank 1938, Alpullu Şeker 1938." Santralİstanbul, Türkiye'de Elektriğin İlkleri ve Silahtarağa santralistanbul, http://www.santralistanbul.org (7.6.2019).
Çiftlik Mahallesine Elektrik Verilmesi
Fabrikanın açılmasının üzerinden 32 yıl geçmiş... Teliçi lojmanları, Saray, 10-15 Evler, Armutluk Evleri ışıl ışıl nurlar içinde... Fakat Çiftlik Mahallesinin insanları, yani "Karabudun sınıfından olan bizler" hâlâ gaz lambasına talim ediyoruz... 1932 ile 1958 yılı arasında 26 yıl var. Bu uzun süre içinde, Nurlu Alpullu ve Karanlık Alpullu ikilemi dikkatlerden kaçmıyor.
Karanlık Alpullu'nun insanları huzursuz... Fakat yapacak bir şey yok...
Fabrikanın yöneticileri belki diğer mahallelere de elektrik vermek istiyorlardır ama yapamıyorlar. Şöyle bir düşünce var: "Fabrikanın elektriği, fabrikada çalışanlarındır".
Fabrika hayır kurumu değil, belediye değil, devletin elektrik idaresi hiç değil... O halde lojmanların dışında, diğer mahallelere elektrik verilemez...Fakat "yüksek yerden emir gelince" bu düşünceler unutuluyor ve mahalleye hemen elektrik bağlanıyor.
İnsanlarımız evlerinde gazyağı kullanıyor olsalar da Teliçi'nin ışıl ışıl yanan elektrik lambalarından her zaman gurur duyuyorlar... Kendi aralarında "Alektrik gördük biz be... Alektrik…" diye konuşuyorlar. İstanbul'da elektrik görmek "neyse ne" de... Alpullu'da alektrik görmek başka bir şey...
Elektriğin Alpullu'ya 1956 Celal Bayar ziyaretinde geldiğini zannediyordum. Fakat bir çok yaşlının anılarından 1958 Adnan Menderes'in ziyaretiyle gerçekleştiğini anladım. Menderes 24 veya 25 Kasım 1958 tarihinde Alpullu'ya gelmiş. İnsanlarımız tarihleri hatırlamıyorlar ama Çiftlik Mahallesine elektrik verilmesiyle ilgili anekdota ilişkin anıları canlı... O vakitler ben 3,5 yaşındayım ve mahelle çocuklarıyla birlikte Menderes'i karşılayanlar arasında ben de varım. Hayal-meyal kalabalığı, duran taksileri hatırlıyorum.
----
Şimdiki Polis lojmanının yanında Fındık Fethiye'nin evi vardı. Fındık Fethiye Ali eniştemin kardeşi Şehriye Hala'ya benziyordu. Oldukça kısa boylu, tıknaz, kilolu bir hanımdı. Bu yüzden kendisine "fındık" lakabı takılmıştı. Medeni cesareti olan, konuşkan... Ve biraz da cüretkar...
-----
Büyüklerimiz anlatıyor:
"Fındık Fethiye ablamız Adnan Menderes 1958 yılında Alpullu'ya geldiği zaman evinin önündeki asfalta çıkıp karşıdan karşıya bir ip çekiyor ve eline bayrak alıp yolun ortasına dikiliyor. Menderes arabadan iniyor, durumu anlamaya çalışıyor. Ona şu sözü söylüyor: 'Çiftliğin ahırlarında bile elektrik var. Biz karanlıkta oturuyoruz. Bize niçin elektrik vermiyorsunuz'. Bunun üzerine Adnan Menderes mahalleye elektrik verilmesi için emir veriyor. Aradan bir hafta geçmeden sokaklara demir ray direkleri ditilip cereyan veriliyor."
Bilmişliği ve cüretkarlığı nedeniyle kendisine "muhtar" diye hitap edilen Fındık Fethiye 1958 yılında yolu keserek bu şekilde Çiftlik Mahallesine elektrik alınmasına vesile oluyor.
-----
Mahalledeki ilk elektirik direkleri, demiryolu raylarından. Bunlardan bazılarına "dayak" konmuş. Eğilmesin veya yan yatmasın diye... Bu dayaklar, yarım veya çeyrek ray uzunluğunda. Bunları derine gömmüşler ve yanı başına ise uzun direkleri dikmişler. Bu direklerden biri Gazeteciler'in bahçesinin tam üst köşesinde, sonradan oraya çeşme yapılan yerde idi. Demir direkler, 10 yıl kadar dikili kaldı. Elektrik şebekesi için dikdörtgen biçimli beton direkler çıkınca onları iptal ettiler. Demir tren raylarını toplayıp beton direkler dikmeye başladılar. Demir rayları toplamışlardı, fakat toprağın derininde kalan bazı "dayakları" olduğu gibi bırakmışlardı. Bizim sokağın başındaki dayak da o şekilde kalmıştı. Babam onun o şekilde toprağın altında kalmasına gönlü razı olmamış bir hafta sonu kazma kürek zorla o büyük demiri çıkararak eve getirmişti. Kimbilir kaç kilogramdır. Tahminim, 70-80 kg olabilir. Nasıl taşıdı, nasıl getirdi, bir Allah bilir bir de kendisi... O demiri hâlâ bahçemizdedir. Üzerinde demir doğrultur, balta sapı döğer veya çeşitli işler için bir örs gibi kullanırız. Çıkarılması için 1970 yılını temel alsak 50 yıllık bir tarihi var. Fakat benim için en önemli hatıra değeri, ilk elektirik direklerinin ray demirlerinden yapılmış oduğunun canlı bir şahidi olması.
Samafor Mahallesine Elektrik Verilmesi
Samafor mahallesine elektrik ne zaman verildi? 1960'lı yıllarda olmalı. abrika 10 yıl kadar Samafor elektriğini desteklemiş. Daha sonra enterkonnekte sisteme bağlanmış.
Dündarbey Mahallesine Elektrik Verilmesi
Dündar bey mahallesine elektriklerin gelmesi 1970'li yıllarda olmuş.
---
Evimizde Elektrik
Elektrik gelmeden önce evimizde gaz lambası kullanıyormuşuz... Bir dönem gelmiş, fitilli lambaya gaz da bulamamışlar. Babam o dönemde karpit lambası yapmış. Karpit lambasının iki haznesi varmış. Üstte su olurmuş, altta ise karpit taşı... Üstten damla damla akan su, karpit taşı ile tepkimeye girer ve asetilen gazı çıkarırmış. Asetilen gazinin yanması ile de ışık elde edilirmiş... Bir ara karpit lambasıyla idare etmişler... .
---
Çocukluğumuzda "elektrikler kesilmezdi". O vakitler "elektrikler söndü" derdik. Resmi yazılış biçimi elektrik idi ama biz kelimeyi alektirik diye telaffuz ederdik.
---
Trakya'da Elektrik
Gazete haberine göre 1932 yılında Trakya'da sadece 6 yerleşim yerinde elektrik var ve bunlardan biri köy olmasına karşın Alpullu... Nedeni de Şeker Fabrikası...
---
---
Elektrik Gelmesi