İlk yıllarda sürekli şeker kıtlığı var. Sebebi üretimin tüketimi karşılamıyor olması. Aradaki açık ithalatla karşılanıyor. Fakat aynı zamanda döviz kıtlığı var. İthalat yeterli olmayınca fiyatlar suni olarak yükseltiliyor ve buna "ihtikar" adı veriliyor.
"Şeker kıtlığı" ile "ihtikar" mekanizması birlikte çalışıyor. İhtikar varsa şeker kıtlığı var demektir. Ve şeker kıtlığı varsa aynı zamanda ihtikar denen yolsuzluk...
Sürekli hesaplar yapılıyor. Ne kadar tüketiyoruz, ne kadar üretiyoruz, ne kadar ithalat yapıyoruz... İnsanlar anlayamıyorlar. Normal olarak şekerin yeterli olması lazım, fakat yetmiyor. Sebebi "ihtikar"... Yani stokçuluk, karaborsacılık, üç kağıtçılık...
Önlemenin tek bir çaresi var. Şeker stokunuz her zaman tüketilen miktardan en az yüzde 30, yüzde 40 daha fazla olacak. Ve insanlar bunu bilecekler... Dövizimizin yetersiz olması nedeniyle dışarıdan fazla şeker alamıyoruz. Tüccar bunun farkında, daha çok kazanmak için ihtikar yoluna başvuruyor. Fakat kimse "ihtikar" yapıyorum demez, demiyor. "Şeker için tedbir alıyorum" diye konuşuyorlar. Onlar için "tedbir", bizim için "ihtikar"...
.
Şeker Kıtlığı