1929 yılında Oryent Ekspres, yani Doğu Ekpresi Ocak ayında Paris'den yola çıkıyor. Alpullu civarına geldiklerinde kara saplanıyorlar. Dışarıda hava -25 derece. Tipi ve kar var, göz gözü görmüyor.... Şeker fabrikasının işçileri tren yolcularının imdadına yetişiyor ve treni saplandoığı kardan çıkarıp kurtarıyorlar. Bu olay daha sonra İngiliz yazar Agasta Christie'eye "ilham veriyor" ve 1934 yılında "Trende Cinayet" (Murder on the Orient Express) adlı romanını yazıyor. Kırk yıl sonra Kasım 1974'te söz konusu romanın filmi çevriliyor. Roman ve filmdeki kar sahneleri ve coğrafya ortamı Alpullu'yu yansıtmaktan uzak olmakla birlikte bu olayın "esin kaynağı olması" önemli...
Trakya'nın kışı diye bir kavram var. Romanlara ve filmlere dahi konu olmuş...
-----
The workers of the Turkish Refinery of Alpollou work tirelessly to rescue the luxurious train trapped by the snow and leave the tracks expeditious.
---
The novel indicates that the 'Orient Express' was met with an avalanche of snow, so the killer could not have left the train without being buried under the white blanket. He also explains that it took several days for the men to unearth the train. In the film the convoy stops before hitting the avalanche and, while Poirot expresses the relation of the passengers with the murder, a train can be compiled with a snow sweeper clearing the track. The tape ends precisely with the 'Orient Express' following the rescue train to the next station while the credits run. Kaynak: https://treneando.com/2010/01/07/
-----
Alpullu'nun önemli kışlarından biri 1986 yılında... 1985-1986 demek belki daha doğru... Büyük Çamlıktaki ağaçlar donuyor ve bir daha iyileşmiyor. Kesilmek zorunda kalınıyor.
---
5 Şubat 1956 tarihinde Meriç ve Tunca nehirleri donuyor. Yeşilköy ve Mecidiyeköy’e kurtlar iniyor, İstanbul halkı ekmeksiz kalıyor.
---
Kış-Kıyamet