Fabrikanın-Açılışı Fabrika Alanı Fabrika Arazisi Kimin Fabrikanın Arşivi Fabrikaların Birleşimi Fabrikanın Bölümleri Fabrika Çalışanları Fabrikanın-Duraklaması Fabrikanın Güvenliği Fabrikanın Hissedarları Fab.nın İdare Meclisi Fabrika İşçisi Fabrikanın Jeeb'i Fabrikanın Kanunu Fabrikanın Kapasitesi Fabrikanın Kârı Fabrikanın-Kurucuları Fabrikanın Kuruluşu Fabrikanın Memurları Fabrikanın Muafiyetleri Fabrika Müdürleri Fabrika Nizamnamesi Fabrika Otomobilleri Fabrikanın Satılması Fabrikanın Tevsii Fabrikanın Yan Tesisleri Fabrika Treni Fabrikanın Yeri Fayton Fırınlar Filmler Fitre ve Zekat Fabrika Makinelerinin Komisyoncusu
A B C D E F G H ...I... K L M N O P R S Ş T U Y Z
Makedonya'nın Köprülü kasabasında doğmuş. Osmanlı zamanında Teşkilatı Mahsusa, gizli servis üyesi. 28.05.1929-27.09.1930 tarihleri arasında Ekonomi ve  10.06.1937-25.10.1937  tarihleri arasında Tarım bakanı... Türkiye'nin ilk ekonomi bakanı olarak biliniyor.

İpsala, Keşan ve Akçaabat Kaymakamlıkları var. 14 Ekim 1922'de Edirne Valiliği yapmış.

CHP'den 1923'te Çatalca, 1927'de Edirne, 1931'de Edirne, 1935'de  Tekirdağ milletvekillikleri var.

Anadolu Kulübü’nün Kurucuları arasında... İstanbul'un Beşiktaş semtinde bir caddeye adı verilmiş.

CHP Edirne Milletvekili Erdal Kesebir’in dedesi oluyormuş. Fabrikanın kuruluş aşamasında CHP'nin Çatalca Mebusu olarak görev yapıyor. Yeni kurulan fabrikaya  destek olunması için siyasiler de ortak edilmiş. Veya siyasiler, "ortak olarak" bu tür fabrikalarla ülkeyi kalkındırmak istemişler. Savaştan sonra "şimdi de, biraz para kazanalım" diye düşünmüş olabileceklerini söyleyecek değilim. Eğer böyle bir şey varsa Tanrı'yla kendileri aralarında. 

Alpullu şeker fabrikasındaki görevleri hakkında ayrıntılı bilgi temin edilemedi. 1932 tarihli Cumhuriyet gazetesinde o yılda Şeker Fabrikasının Yönetim Kurulu Başkanlığını yaptığını öğreniyoruz. Hayri İpar ise fabrika genel müdürü. Yönetim kurulu başkanlığı kaç yıl sürdü bilmiyoruz. 1935 yılına kadar olabilir.  İki bakanlık dönemi arasında fabrikanın yönetim kurulu başkanı olarak hizmet vermiş.
---
Alıntılar:
Edirne'de Refet Pasa askeri komutandi. Kendisine yardimci olmak ve bölgede sivil idareyi tesis etmek  uzere Edirne Valiliğine Şakir (Kesebir) Bey tayin olundu (14 Ekim 1922). Şakir Bey'in bu gorevi,  TBMM Milletvekili seçilinceye kadar yaklasik 10 ay devam etmiştir. ާakir Bey, bu goreve getirildikten sonra derhal Refet Pasa ile temasa geçerek çalışmalara basladi. Trakya'da gorev alacak memurlann listeleri hazirlanarak Dahiliye Vekaleti'ne sunuldu. Ekim ayi sonu itiban ile bütün
idarecilerin tayinleri yapildi. Bu memurlar şunlardı: Alpullu ,  Fransiz 9 Kasim1922

---
Şeker fabrikasının açılış töreninde Şakir Kesebir nutuk irad ediyor. Yani konuşma yapıyor. İlginç olan şu ki, konuşmasında Atatürk'e hiç değinmiyor. Fabrikayı "İsmet Paşa Hazretleri hükümetinin muazzam eserlerinden biri" diye takdim ediyor. Topluluğa İsmet Paşaya yakın bir tutum ve tavır içinde olduğunu ihsas ettiriyor.

---
"Trakya kasaba ve kentlerin teslim alınmasına Trakya Paşaeli Müdafaai Hukuk Derneği üyelerinden Şakir (Kesebir) (Edirnelidir, Köprülü sülalesindendir. Edirne Valiliği'nden sonra Ardahan ve Kars Valiliklerinde bulunmuştur. Türkiye Kredi Bankası Genel Müdürlüğü yapmış, Cumhuriyet'in 15'inci yıldönümünde Türkiye İstisat Bakanı olmuştur) vazifelendirilmiştir."

Kaynak: Hududt Gazetesi, Haberin Yayın Tarihi: 25-11-2016 10:50
EDİRNE'NİN KURTULUŞU - 25 Kasım 1922
http://www.hudutgazetesi.com/haber/35808/edirnenin-kurtulusu-25-kasim-1922.html

----

Atatürk, kendi adını taşıyan bulvara çıktığında, beraberindekilerle; Özen Pastanesi’nin yanından hemen arkadaki Uçar Sokak’a geçti. Şimdiki Galatasaraylılar Lokali’nin olduğu yerde, bahçe içindeki bir evde oturan ve o da çok hasta olan, Özen Pastanesi’nin müşterilerinden İktisat Vekili Şakir Kesebir’e ziyarete gitti.

Yalçın Ergir
ATATÜRK’ÜN ANKARA’DAKİ SON GÜNÜ,  26 MAYIS 1938 - PERŞEMBE
Kaynak: http://www.ergir.com/son_gun.htm

---
Mülkiye Tarihi ve Mülkiyeliler isimli kitapta (s. 1297) hakkında verilen bilgiler:

Vilayet Muhâkemât Müdürlerinden Ahmed Vefik Bey ile Safiye Hanım'ın  oğludur. 1889'da Küprili’de doğdu. Küprilli Rüşdiyesi'nde  orta, Bursa İdadisi'nde lise  öğrenimini tamamladı. 12 Ağustos 1910'da Mülkiye'den ''pekiyi" derecede mezun  oldu. Eylül 1910’da Türkiye'de ilk defa açıIan "İhtiyat Zabit Mektebi’ne (Yedek subay  Okulu’na) girdi. Buradan 1 numaralı yedek subay diploması aldı. O sırada başlayan Balkan Savaşı'na yedek subay  olarak katıldı. Aralık 1912'de terhis edildi.  Ocak 1913'de tayin edildiği Kosova Vilayeti Maiyet Memurluğunda Kaymakamlık stajını bitirdi. Aralık 1913'de İpsala, EylüI 1914'de Keşan, Nisan 1915'de Akçaabad Kaymakamlıklarına atandı. Bu arada Türk - Bulgar Ahalinin Mübadelesi'ne Memur Muhtelit Komisyon Reisliğinde görevlendirildi. Komünist Rus İhtilali'nin başlamasından sonra devrilen Çarlık Rusya İdaresi'nden  Osmanlı Devleti'ne terkedilen Kars, Ardahan, Batum'daki idari Teşkilatın düzenlenmesi maksadı ile kurulan Heyet'e dahil edilerek  Ocak 1916'da Ardahan Mutasarrıf Vekilliğine getirildi. 3 aya yakın bu görevde kaldıkdan sonra Nisan 1916'da Tekirdağ'da kurulan Edirne Vilayeti Metrük Mallar Tasfiye Komisyonu Reisliğine,  Eylül 1916'da Tekirdağ Mutasarrıf Vekilliğine,  Aralık 1916'da Edirne Vilayeti Mektubçuluğuna  atandı. Bu görevde iken Dimetoka'da toplanan Turk - Bulgar Hudud Konferansı Siyasi Müşavirliğinde görevlendirildi. Şubat 1918'de 2. sınıf Mülkiye Müfettişliğine terfi etdi. Aralık 1918'de Müfettişlik ve memuriyetten istifa edip Trakya'da başlayan Milli Mücadele'ye katıldı.  Ocak 1920'de Gelibolu Mebusu  olarak son Meclis-i Mebusan'a girdi. 16 Mart 1920'de Meclis'in İngilizler tarafından dağıtılmasından sonra, tekrar Trakya'daki Milli Mücadele'ye döndü.
Lüleburgaz'da toplanan Trakya Kongresi kararı ile Trakya - Paşaeli Cemiyeti Merkez Heyetine katılarak Trakya müdafaasına filen iştirak etdi. 
… Şakir Bey'in, diğer esas vazifesi de  Şarki Trakya mıntıkasında halkı aşağıdaki maddelerde adı geçen tafsilat mucibince irşad ve İslam ahalisi arasında bir ittihad şebekesi vücuda getirmekdi. Bu vazifenin pek büyük bir dikkat ve gizlilikle yapılması lazımdı. 
15  Ocak 1923'de T.B.M.M. Hükümeti Dahiliye Vekilliğince  Edirne valiliğine tayin ile Trakya'yı itilaf Devletleri'nden teslim almaya memur edildi. Bütün Trakya'da Milli İradeyi yeniden kurdu. Ağustos 1923'de T.B.M.M. 2. Dönemi'ne Çatalca Sancağı Mebusu  olarak girdi. 3., 4, Dönemlerde Edirne, 5. Dönemden Aralık 1939'a kadar da Tekfurdağı Mebusu olarak kaldı. 10 yıl devam eden mebusluğu süresince şeker ve Petrol İnhisarları İdare Meclisi Reisliklerinde;  3 defa İktisad, 1 defa Ziraat Vekilliğinde bulundu. Ayni zamanda başda şeker ve kağıt endüstrisi  olmak üzere muhtelif sanayi tesislerinin kurulmasına hizmet etdi. İsmet İnönü'nün Reisicumhur  olmasını müteakib milletvekilliğinden ve Siyasi hayatdan ayrıldıkdan sonra, Türkiye Kredi Bankası, Türkiye Genel Sigorta, Istanbul Porselen Sanayii T.A.Ş.'lerini kurdu ve 15 yıl süre ile bu tesisleri geliştirdi. 1961'de iş hayatından tamamen çekildi. Tedavi edilmekde  olduğu Istanbul - Teşvikiye Sağlık Yurdu'nda 6 Nisan 1966 Carşamba günü sabaha karşı Hakkın rahmetine kavuşdu . 8 Nisan 1966 Cuma günü Zincirlikuyu'daki Aile Makberesine defnedildi. Evli olup" 1 kız, 1 erkek evlad babası bulunuyordu. Tamamlayıcı bilgi için "Kesebir Ailesi"ne yazılan 5 mektuba cevab alınamadı.
---
Tekirdağ'da 1925 yılında "Tekirdağ" adlı bir gazete çıkıyor. İmtiyaz sahibi Mehmed Şakir'dir. "Cumhuriyetçi Türk Gazetesidir" serlevhası var. Bu kişi Şakir Kesebir midir, araştırılması gerekiyor.
----
Meliha Reşide hanım ile evli olan Kesebir'in Tanju, Erdem ve Tülün adında üç çocuğu varmış. 6 Nisan 1966 günü vefat etmiş. 8 Nisan 1966 Cuma günü Şişli Camii'nde kılınan öğle ve cenaze namazlarının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı'na gömülmüş.
Mehmet Şakir Kesebir  Ahmet Tanju Kesebir; Mehmet Erdem Kesebir, Safiye Tülün Kesebir'ın
---
Kaside-i Şekeriye Bera-yi Medh-i Şakir Kesebir
Döndü dillerde bugünler yine destâne şeker
Oldu bin bir gece halinde bir efsane şeker
Benim Alpullu’da bir tek pulum olsun yoktur,
Yaşadım bunca zaman, yuf bana bigâne şeker.

Kimi pancar kesilir bahsi açıldıkça susar,
Benziyor bazı zaman âteş-i sûzane şeker

İktisat ilmini “Şakir Kesebir”den öğren,
Neler öğretmez efendim, neler insâne şeker?
Dane-i vaslını beyhudedir ummak Seyfi,
Yağsa gökten sana düşmez yine bir tane şeker

Başlayım şimdi samimâne dua eylemeğe
Âfiyetbahş ola tâ, Şakir-i devrâne şeker.

Orhan Seyfi Orhon (Şahin, 2000: 52)
----
Son Posta, 28.8.1930

Doğruyu söyleyiniz. Şeker İşinin İç Yüzü Nedir?

Son Posta’nın şeker ve traktör meselesi etrafında bir müddetten beri yapmakta olduğu tetkikat, İstanbul’da çıkan diğer gazeteleri de alakadar etmeye başladı. İşte Cumhuriyet arkadaşımızın bu mesele hakkında yazdığı birkaç satır:

“Mesele etrafında cereyan eden dedikodular efkarı umumiyede şüpheli mecralara varan bir şekil aldı. Deniliyor ki Ankara tecrübelerine 3 traktör nümunesi arz edilmiştir. Ve bunların birisi Şakir Be İktisat Vekili oluncaya kadar ortağı olduğu Hayri Beyin hemşirezadesinin vekalet ettikleri fabrikalara aittir.

Hakikat ya böyledir, ya değildir. Fakat umumi şüphe ve endişeyi daha ziyade aleyhte tecelliye müstait bir safhada bırakmamalıdır. Halk doğruyu bilmek istiyor.”
-----------------
Son Posta  --  10.9.1930

Şakir Bey Neşriyatımıza Cevap Veriyor!?

İktisat vekili Şakir Bey gazetemizin Alpullu şeker fabrikası ile traktör meseleleri hakkındaki neşriyata cevap verdi.

Şakir Bey yazdıklarımızın bir kısmına kapalı ve mutlak cevaplar vererek geçiyor bir kısmını da meskut geçmeyi tercih ediyor.  Biz, bu gün Şakir Beyin cevaplarını tetkik ve tahlil edeceğiz ve cevapsız bıraktığı suallerimizi tekrar ederek kendisinden tekrar cevap isteyeceğiz.
1- Şakir By evvela Hayri Beyle Alpullu şeker fabrikasında hissedar olmaktan başka hiçbir akrabalığı ve ortaklığı olmadığını söylüyor.

Biz iddia ediyoruz: Hayri bey komisyoncudur. Alpullu fabrikasının hem müdür ve hem de komisyoncusudur. Fabrikaya ait bütün makineleri Hayri Bey getirmiştir. Ve bu yüzden Hayri Bey mühim bir komisyon almıştır.

Şakir Bey şirketin idare meclisi reisidir ve Hayri Beyin dostudur.

Hayri Bey Lanz traktörünün Türkiye acenteliğinde Şakir Beyle ortaktır. Bu mümessillik için fabrika ile yapılan mukavelede Hayri ve Şakir Beylerin isimleri beraber zikredilmektedir.

2- Beş sene evvel şeker inhisarına Avrupa’dan sipariş edilen şekerler için münakasa açıldı ve Hayri Beyin en az fiat verdiği doğrudur. Fakat mükakasa (eksiltme) yapılırken muayyen bir müddet tayin edilmiş ve bir çok şeker komisyoncuları vadenin kısalığına binaen yüksekçe fiat teklif etmişlerdi.

Halbuki Hayri Bey şekerleri vadesi hulül ettiği zaman teslim edememiş ve bu mühlet iki defa temdit edilmiştir. Bu müsamaha niçin yapılmıştır. Şakir Bey buna cevap vermiyorlar.

3- Şakir Bey Hayri Beyin Büyükada’daki evinde değil kendi kiraladığı evde oturduğunu söylüyor.

Biz iddia ediyoruz: Şakir Bey 1928 senesinde Büyükada’da Hayri beyin …stos yokuşundaki köşkünde oturmuştur. Bunu yalnız biz değil bütün adalılar bilir.

4- Şakir bey şarka giden ve hazineye yarım milyondan fazla bir ziyanı mucip olan şeker meselesinde Hayri beyin hiçbir alakası olmadığını ve kendisinin de o vakit İstanbul’da bulunmadığını söylüyor. 

Biz bu işte Hayri Beyin alakası olduğunu söylemedik. Yalnız bu i yapıldığı zaman Şakir Beyin Şeker İnhisarı idare meclisi reisi bulunduğunu iddia ettik. Şakir  Beyin o vakit İstanbul’da bulunmaması onu mesuliyetten ve hesap vermekten kurtarmaz.

5- Şakir Bey diyor ki: Alpullu şeker fabrikasının sermayesi 750.000 liradır. Alpullu şeker ve ispirto fabrikaları ise üç milyon liradan fazla kıymettedir. Bu fazla sermayeyi şirket hükümet ve milli bankalardan temin etmiştir.

Biz de aynı şeyi iddia ediyoruz ve diyoruz ki 750 bin lira için üç milyon lira kredi açan hangi müessesedir? Dünyada buna benzer bir muamele var mıdır? Hükümet bu işe hiç denilecek bir faizle devletin parasından iki buçuk milyon lira vermiştir.

Bu para ile kurulan ve bu para sayesinde kar eden fabrika devlete kar olarak ne vermiştir?

Bu para ile kurulan ve bu para sayesinde kar eden fabrika devlete kar olarak ne vermiştir?

Bütün kar 750 bin lira üzerinden taksim edilmemiş midir?

Bu sayede hissedarlar bu sene yüzde 45 kar almamışlar mıdır?

Bu halkın devlete verdiği vergi hususi menfaatleri zengin etmek için mi verilmiştir?

6- Şakir ey bu fabrikayı Teşviki Sanayi Kanunu’nun yardımı ile yaptığını ve bunu bir hizmet addettiğini başkalarının da böyle fabrikalar yapmasını temenni ettiğini söylüyor.

Biz iddia ediyoruz ki devlet bu şeker fabrikaları yüzünden beş milyon lira ziyan
Etmiştir. Devlete bu kadar pahalıya mal olan ve halkın sırtına bu kadar büyük bir y yükleyen bu fabrikaların hâlâ yapılmasını ne cesaretle tavsiye ediyorsunuz? İktisat vekili olarak bunu sizden işiteli miydik?

7- Şakir Bey fabrikanın Trakya halkı için faydalı oluğunu söylüyor.

Biz iddia ediyoruz ki faydası olmamıştır. Fabrika tesis edilmeden köylünün hükümete bir milyon lira borcu vardı. Bugün köylünün gene hükümete bir milyon lira borcu vardır.

Fazla olarak da fabrikaya bir o kadar borçlanmıştır.

Köylüye verildiği iddia edilen avansların bir kısmı Hayri beyin traktörlerini ve pulluklarını sürmek için , bir kısmı da pancar tohumu şeklinde Hayri Beye iş yaptırmak için verilmiştir. Bu avanslardan köylü değil, Hayri Bey istifade etmiştir.

Buraya kadar Şakir Beyin verdiği cevapları tahlil ettik. Şimdi de Şair Beyin cevapsız bıraktığı sualleri tekrar edelim:

1- Şirket lehine yapılan istimlaklerde gerek hazinenin gerek efradın hukuku zarar görmüştür. Kırklareli varidatı husûsiyesine ait olan 300 bin liralık Sarımsaklı çiftliği 29 bin liraya alınmıştır. Bunun gibi birkaç misal daha vardır.

2- Manevi tesir ve avans vaadi ile Alpullu’da köylüye satılan traktör ve pullukların Türkiye mümessilleri Hayri ve Şakir beylerdir.

3- Şakir Bey şeker inhisarı meclisi idare reisi bulunduğu zaman Kars’a gönderilmek üzere Ruslardan alınan şekerlerden hazine lâakal  (en az) yarım milyon zarara uğramıştır. Bunun mesulü kimdir?

4- 1928 senesinde Şakir Bey bütçe encümeni reisi bulunduğu zaman Alpullu şeker fabrikasına bir milyon liralık avans verildiği söylenmektedir. Bu para kimin emri ile verilmiştir?

Yarın da traktör işine ait cevapları tetkik edeceğiz.
-------------







.

Şakir Kesebir (1889-1966)

1) Şakir ve Hayri beyler nasıl zengin oldular (Gazete haberi)

2) "… Hakikate mavaf
ık değildir."
 
kesebir
kesebir-2
kesebir-3
kesebir-4
sakir-kesebir-alpullu-1
sakir-kesebir-alpullu-2
sakir-kesebir-alpullu-3
sakir-kesebir-alpullu-4
sakir-kesebir-alpullu-5
sakir-kesebir-alpullu-6
sakir-kesebir-alpullu-7
sakir-kesebir-alpullu-8
sakir-kesebir-alpullu-9
sakir-kesebir-alpullu-10
sakir-kesebir-alpullu-11
sakir-kesebir-alpullu-12
sakir-kesebir-alpullu-13
sakir-kesebir-alpullu-14
sakir-kesebir-alpullu-15
sakir-kesebir-alpullu-16
sakir-kesebir-alpullu-17
sakir-kesebir-alpullu-18
sakir-kesebir-alpullu-20
sakir-kesebir-alpullu-21
sakir-kesebir-alpullu-22
sakir-kesebir-alpullu-23
sakir-kesebir-alpullu-24
sakir-kesebir-alpullu-25
sakir-kesebir-alpullu-28
sakir-kesebir-alpullu-29
sakir-kesebir-alpullu-30
sakir-kesebir-alpullu-31
sakir-kesebir-alpullu-32
sakir-kesebir-alpullu-33
alpullu şakir kesebir
sakir-kesebir-alpullu-35
sakir-kesebir-alpullu-36