Fabrika yıllar itibariyle ne kadar kazandı. İşçiye, memura ve çiftçiye ne kazandırdı... Ne kadar zarar, ne kadar kâr elde etti? Hisse sahiplerine ne kadar temettü dağıttı? Ve, en önemlisi hisse senetlerinin değeri zaman içinde yüzde kaç arttı? Hisseler ne zaman devletleştirildi ve o sırada kimler zengin oldu?
Fabrikanın Kazancı ve Kazandırdıkları
Cumhuriyet Gazetesi'nin 30.08.1934 tarihli haberine göre: "İstatistikler Alpullu seker fabrikasının 1933 senesinde köylüye ve pancar zürraina 4 milyon 125 bin, muhtelif vergilere 1 milyon 830 bin 861, memur ve amelesine 1 milyon 572 bin 637, nakliyat ve Şimendifere 710 bin 706, kömüre 482 bin 136, hissedarlara 450 bin, Tayyare, Hilâli-Ahmer (Kızılay) gibi hayır cemiyetlerine de 31 bin 743 lira verdiğini göstermektedir." Hissedara 450 bin lira ve köylülerin pancar parasından kesilerek tayyare ve Kızılay'a 32 bin lira.... Tayyare ve Kızılay için hissedarlardan ve yöneticilerden acaba ne kadar para kesildi? Bilmiyoruz. Kesilmiş olsa bile "haber değeri olacak" düzeye erişememiş denebilir.
Temettü
Hisse senedi satın alanlar genellikle kar payı (temettü) için almıyorlar bu belgeleri. Sermaye artırımı ve senetlerin borsada yükselen değeri için düşünüyorlar. Kar payı da ekstrası oluyor işin.
Fabrikadan eğer birileri gerçekten zengin olmuşsa dağıtılan kar paylarından değildir bu zenginlik, senetlerin artan değerindendir. Fakat bunu hiç bir zaman öğrenemeyeceğiz. Kimler senetleri başlangıçta 10 liraya satın alıp beş, on sene sonra bir kaç katı değerine sattılar. O zamanlar, bu bilgiye sahip olanların sayısının iki elin parmaklarını geçmediğini düşünüyorum. Onlar zengin oldular, iyi para kazandılar...
Fabrika 1934 yılında 1 Milyon 200 bin lira safi kar elde ediyor. Ve 1935 yılında şeker fabrikaları tek çatı altında toplanıyor. Kar realizasyonu gerçekleşmiş, kazanan kazanacağını kazanmıştır artık... Şimdi sıra fabrikaları devletin sırtına yüklemeye gelmiştir.
----
Celal Bayar'ın fabrikanın yüksek kar elde etmesiyle ilgili ilginç bir konuşması...
---
1940 yılında fabrika 1 milyon 700 bin lira kar elde ediyor...
---
Fabrikanın sermayedarların ancak %10 civarında bir temettü dağıtıyor olabilmesi...
---
Her şey çok güzel, bütün açıklamalar tutarlı ve anlamlı... Fakat ortada çok net bir sonuç var. Hayri İpar ile Şakir Kesebir'in mülti-milyoner zengin kişiler haline gelmeleri... Ve aynı zamanda diğer kurucuların da dikkati çeker ölçüde zenginleşmeleri...
---
Fabrikanın verimli çalışıp çalışmadığı.... Yabancı uzmanlar şunu söylüyor: İstihdam kaygıları, her şeyin partinin elinde olması, üst yönetimin gözüne girme endişeleri gibi faktörler nedeniyle ekonomiklik ve verimlilik ilkeleri uygulanmıyordu. 1996 yılında Erzurum şeker fabrikasının itfaiye aracı tamir olması için Alpullu'ya gönderilmişti. İtfaiyeciler kendi aralarında şöyle konuşuyorlar ve gülüşüyorlardı: "nasılsa bizim paramız değil..." Kaynak: Catherine Alexander, Catherine Alexander, Personal States: Making Connections Between People and Bureaucracy in Turkey, sayfa, 69.
---
Fabrikanın Kârı ve Temettü