Pazarı
Alpullu'nun pazarı Cumartesi günüdür. Büyük çoğunluğu işçi-memur ve esnaftan oluşan bir yerleşim yeri için böyle olması gerekiyor. Küçük bir pazar... Dört buçuk dönümlük... Yedi yüz metre karelik bir kısmı AB projesi ile Belediye Başkanı Ahmet Durgun zamanında kapalı hale getirilmiş. Daha önce şimdiki kapalı alan ve çevresindeki yerlere parçalar halinde üstü kapalı pazarcı satış yerleri yapılmıştı. Sonra bunlar kaldırıldı. Eski uygulamayı temsil edecek şekilde sonradan yeni kapalı alan ile birlikte bir iki pazarcı tezgahı yapıldığını görüyoruz.
Yaz vakti, Alpullu'nun pazarı saat 13.00'e kadardır. Sonra toplanır, biter. Sebze, meyve ağırlıklıdır. Bunun yanında mevsimine göre balıkçılar gelir, çiçekçiler, meyve fidesi satanlar, naylondan yapılmış eşya satıcıları ve manifaturacılar... Köyden gelen satıcılar azdır. Sofuhalil Köyü'nden gelen yaşlı bir kadını hatırlıyorum. Ondan tarhana, ekşimik veya yumurta alırım. Bunun yanında şişeler içinde süt, erişte getirir ve köyde yaptığı diğer bazı başka malzemeleri. Siyah çarşafına bürünmüş olarak Kapalı Pazar Alanı'nın girişinde orada tek başına satış yapar...
Alpullu pazarına özellik katan satıcılar bence çevre köylerden getirilen meyve ve sebzelerdir. Bu tür satıcıların sayısı azdır ama yerel sebze ve meyve her zaman insanların ilgisini çeker. Çünkü tazedir ve damak zevkimize daha uygundur. Çevre köylerden gelen Ayçiçek balını, kavun-karpuz ve taze mısır koçanlarını unutmamız gerekiyor.
Küçük bir daire çizdiğinizde pazarı bitirirsiniz. Pazarın çıkış bölümünde arabasıyla gelenlerin araçlarını görürsünüz. Traktörler, taksiler ve Şinasi Yıldız'ın pat-pat motorunu... O da Alpullu'ya özgüdür... Eskiden mahallelere yük taşıyan at arabaları vardı. Onların hepsi tarih oldu. Şimdilerde komşumuz, kendisine hacı diye hitap ettiğimiz, Seyit beyin traktörü var. Aracını pazarın girişine çekiyor ve orada müşteri bekliyor.
Alpullu'nun pazarı ve pazar yeri insanların sosyalleştikleri yerdir. İnsanlar en azından haftada bir gün birbirlerini görürler, selamlaşırlar. Dertleşir konuşurlar. Özlemişlerdir birbirlerini... Ve özellikle yaşlılar... Cumartesi gününü beklerler, bir tanıdık görmek ve hallenmek için... Veya yaşadıklarını hissetmek için... Pazarın gürültüsü, pazarcıların "balığa gel, balığa gel" veya "taze, çok taze" şeklinde bağrışmaları ilaçtır onlar için... Böylece dar aile çevresinden, geniş aile çevresine çıkarlar sevgi dağıtır, sevgi alırlar.
Pazaryeri
Eskiden pazaryerinin tam altından dere geçermiş. 1932 yılında Pancarköy'den gelen eski derenin Top Sahasına doğru giden yolu kahveler önünde şaşırtılarak pazaryerinden geçirilmek suretiyle yeni açılan dereye bağlanmış... Alpullu yerleşimi Belediye olduktan sonra bu suyolu bağlantısının üzeri kapatılmış... Veya beton künkler içine alınarak akması sağlanmış. Asfalt kenarına Otuzbir Evler Mahallesi'nin yapılmasıyla birlikte eski Pancarköy deresi işlevini büyük ölçüde yetiriyor, fakat bütünüyle de kapatılmıyor.
Pazaryeri iki bölüm olarak değerlendirilebilir. Kapalı ve açık pazar alanı olarak... Faal açık pazar alanı dört dönümlük bir yer. Kapalı alanı da ilave edersek 4600 metre kare eder. Yuvarlak hesap, beş dönüm diyebiliriz.
Pazaryerialtı
Pazaryeri girişinin hemen altındaki bölüm. Beş buçuk dönüm büyüklüğünde bir yer. Günümüzde pazar olduğu zaman araç parkı olarak kullanılıyor. Kurban bayramlarında kurbanlık hayvan satışlarının yapıldığı yer.
Eskiden pasakül deposu olarak kullanılırmış. Daha öncesi "kavaklık"... Derenin iki yanına 1935 yılından sonra çok sayıda kavak dikilmiş. 1930'lu yıllardan önce ise orası Pancarköy Deresi bataklığı...
Kemal Çıkla anlatıyor: "Pazar yerinin alt tarafında köprüye yakın bir yerde ve yolun kenarında artezyen kuyusu vardı. Oradan çok su çıkardı. Sulak bir yerdi. Artezyenin hemen yanından dere geçerdi. Çiftlik oraya çok sayıda kavak ağacı dikmişti. Belki 300 tane kavak ağacı vardı. Artezyen ve dere suları nedeniyle o kavak ağaçları orada çok iyi yetişmişlerdi."
.
Alpullu'nun pazarı Cumartesi günüdür. Büyük çoğunluğu işçi-memur ve esnaftan oluşan bir yerleşim yeri için böyle olması gerekiyor. Küçük bir pazar... Dört buçuk dönümlük... Yedi yüz metre karelik bir kısmı AB projesi ile Belediye Başkanı Ahmet Durgun zamanında kapalı hale getirilmiş. Daha önce şimdiki kapalı alan ve çevresindeki yerlere parçalar halinde üstü kapalı pazarcı satış yerleri yapılmıştı. Sonra bunlar kaldırıldı. Eski uygulamayı temsil edecek şekilde sonradan yeni kapalı alan ile birlikte bir iki pazarcı tezgahı yapıldığını görüyoruz.
Yaz vakti, Alpullu'nun pazarı saat 13.00'e kadardır. Sonra toplanır, biter. Sebze, meyve ağırlıklıdır. Bunun yanında mevsimine göre balıkçılar gelir, çiçekçiler, meyve fidesi satanlar, naylondan yapılmış eşya satıcıları ve manifaturacılar... Köyden gelen satıcılar azdır. Sofuhalil Köyü'nden gelen yaşlı bir kadını hatırlıyorum. Ondan tarhana, ekşimik veya yumurta alırım. Bunun yanında şişeler içinde süt, erişte getirir ve köyde yaptığı diğer bazı başka malzemeleri. Siyah çarşafına bürünmüş olarak Kapalı Pazar Alanı'nın girişinde orada tek başına satış yapar...
Alpullu pazarına özellik katan satıcılar bence çevre köylerden getirilen meyve ve sebzelerdir. Bu tür satıcıların sayısı azdır ama yerel sebze ve meyve her zaman insanların ilgisini çeker. Çünkü tazedir ve damak zevkimize daha uygundur. Çevre köylerden gelen Ayçiçek balını, kavun-karpuz ve taze mısır koçanlarını unutmamız gerekiyor.
Küçük bir daire çizdiğinizde pazarı bitirirsiniz. Pazarın çıkış bölümünde arabasıyla gelenlerin araçlarını görürsünüz. Traktörler, taksiler ve Şinasi Yıldız'ın pat-pat motorunu... O da Alpullu'ya özgüdür... Eskiden mahallelere yük taşıyan at arabaları vardı. Onların hepsi tarih oldu. Şimdilerde komşumuz, kendisine hacı diye hitap ettiğimiz, Seyit beyin traktörü var. Aracını pazarın girişine çekiyor ve orada müşteri bekliyor.
Alpullu'nun pazarı ve pazar yeri insanların sosyalleştikleri yerdir. İnsanlar en azından haftada bir gün birbirlerini görürler, selamlaşırlar. Dertleşir konuşurlar. Özlemişlerdir birbirlerini... Ve özellikle yaşlılar... Cumartesi gününü beklerler, bir tanıdık görmek ve hallenmek için... Veya yaşadıklarını hissetmek için... Pazarın gürültüsü, pazarcıların "balığa gel, balığa gel" veya "taze, çok taze" şeklinde bağrışmaları ilaçtır onlar için... Böylece dar aile çevresinden, geniş aile çevresine çıkarlar sevgi dağıtır, sevgi alırlar.
Pazaryeri
Eskiden pazaryerinin tam altından dere geçermiş. 1932 yılında Pancarköy'den gelen eski derenin Top Sahasına doğru giden yolu kahveler önünde şaşırtılarak pazaryerinden geçirilmek suretiyle yeni açılan dereye bağlanmış... Alpullu yerleşimi Belediye olduktan sonra bu suyolu bağlantısının üzeri kapatılmış... Veya beton künkler içine alınarak akması sağlanmış. Asfalt kenarına Otuzbir Evler Mahallesi'nin yapılmasıyla birlikte eski Pancarköy deresi işlevini büyük ölçüde yetiriyor, fakat bütünüyle de kapatılmıyor.
Pazaryeri iki bölüm olarak değerlendirilebilir. Kapalı ve açık pazar alanı olarak... Faal açık pazar alanı dört dönümlük bir yer. Kapalı alanı da ilave edersek 4600 metre kare eder. Yuvarlak hesap, beş dönüm diyebiliriz.
Pazaryerialtı
Pazaryeri girişinin hemen altındaki bölüm. Beş buçuk dönüm büyüklüğünde bir yer. Günümüzde pazar olduğu zaman araç parkı olarak kullanılıyor. Kurban bayramlarında kurbanlık hayvan satışlarının yapıldığı yer.
Eskiden pasakül deposu olarak kullanılırmış. Daha öncesi "kavaklık"... Derenin iki yanına 1935 yılından sonra çok sayıda kavak dikilmiş. 1930'lu yıllardan önce ise orası Pancarköy Deresi bataklığı...
Kemal Çıkla anlatıyor: "Pazar yerinin alt tarafında köprüye yakın bir yerde ve yolun kenarında artezyen kuyusu vardı. Oradan çok su çıkardı. Sulak bir yerdi. Artezyenin hemen yanından dere geçerdi. Çiftlik oraya çok sayıda kavak ağacı dikmişti. Belki 300 tane kavak ağacı vardı. Artezyen ve dere suları nedeniyle o kavak ağaçları orada çok iyi yetişmişlerdi."
.
Pazarı, Pazaryeri, Pazaryerialtı
Pal, Palli, Pullu
Pileus, Pilos, Pylos
Pancarr
Pancarcılara-Şeker
Pancar Cümbüşü
Pancar Ekicileri
Pancar Gereçleri
Pancar Hastalığı
Pancar Kazancı
Pancar Kooperatifi
Pancarın Nakliyesi
Pancar Siloları
Pancar Tohumu
Pancar Üretimi
Pancarköy
Pancarköy Ağaçları
Pancarköy Deresi
Pancarköy Şehitliği
Papakiridi - Pakraduni
Para
Parklar
Pasakül
Pavyonlar
Pazaryeri
Pehlivanköy
Pehlivanlar
Perge
Pierre Birgé
Polis Karakolu
Polis Lojmanları
PTT