İnsanoğlu ne soğuğu, ne de sıcağı seviyor..... Alpullu'da Nisan ayı oldukça soğuk geçer. Günleri sayarsınız, 'havalar bir an önce ısınsa' diye. Nisan'ın 25'i olmadan kemikleriniz ısınmaz. Annem, 'tam sıcaklar Mayıs'ın 20'sinden sonra başlar' diyor.
"Yazları kurak ve sıcak, kışları soğuk ve yağışlı..." Bu lafı ilkokulda öğrenmiştik. Tüm Trakya'da yaz ayı oldukça sıcaktır... Kara iklimi nedeniyle toprak yanar-kavrulur. Temmuzun ikinci yarısı ile Ağustos'un ikinci yarısına kadar geçen süre içinde öğlen saatlerinde dışarıya çıkamazsınız. Saat 11 ila 18.00 arasında içeride kalmak iyidir. Hatta biraz kestirmek... Şöyle bir saat kadar...
İklimler değişti, sıcaklık daha da arttı. Eskiden "sıcak" diye şikayet ediyorduk. Şimdi "yanıyoruz" diye feryat halindeyiz. Fazla gürültü-patırtı çıkmamasının nedeni klima cihazları... Klimalı salonda oturuyorsanız durumu idare ediyor olabilirsiniz, fakat dışarısı felaket...
Eskiden bu tür sıcak havalarda çiftliğin tarlalarında çalışırdık. Şimdi o da kalmadı. Artık çiftçi sıcak havalarda çalışmak istemiyor. "Abi, buğdayı akşam serinde biçeriz" diyor.
Alpullu'nun özelliği "sıcak" ve "rüzgarlı" olması.... En azından bizim evimizin bulunduğu yer... Mahalle araları bizim kadar rüzgar almıyor olabilir. İki tepe arasında konumlanmış olması nedeniyle Alpullu'da sık sık rüzgar çıkar, rüzgar eser... Bir taraftan sıcak, diğer taraftan rüzgar... Bu hava yaşlıları vurur. Yakınırlar, şikayet ederler. "Kendime gelemiyorum" derler. Meltem rüzgarı değildir esen... Sıcak ve sert bir rüzgar... Ağaçların dallarını kırar, gözünüzü açtırmaz... "En iyisi içeriye gireyim" dersiniz o türden. Bir kaç gün sürer, sonra durulur ve yeniden kuru sıcak hava....
O zaman yapacağınız en iyi iş, buz dolabında veya kuyuda soğutulmuş kütür kütür yarılan bir karpuz kesmektir. Sıcak hava ve karpuz, çok iyi gider. Ruhunuza ve gıdanıza iyi gelir.
----
.
Sıcaklık