Ömer Yazıcı. Fabrikada 42 yıl çalıştıktan sonra Şuruphane ustabaşılığından emekli, doğma büyüme Alpullulu, 1327 (1911) doğumlu.
Kadri Özçetin. Alpullu araştırmacısı, bilgi hazinesi, arşivci. Fabrikadaki mesleği teknik ressam. Alpullu'nun her yerinde, her köşesinde izi olan kişi. (Daha fazla bilgi Alpullu Şiirleri ve Kadri Özçetin başlıklarında)
Muhittin Kaleli. Montör-Revizör.
İlyas Işıktaş. Montör-Revizör.
Rıfat Ağabey. Fabrika dondurmacısı.
Ömer Şen. Şeker Fabrikasının gazozcusu. Şifon derdik cam bir sürahiden gazozun içine azcık limonata ilave edilirdi.
Saffet Dede. Teliçi'nde üç tekerlekli arabasıyla Teliçi'nin erzaklarını taşıyan kişi.
Mehmet Bedirli Baş makinist. Avrupa'ya gitmiş eğitim almış, kendisini iyi bir şekilde yetiştirmiş. Alpullu Belediyesi'nin ilk çöp arabasını o çizmiş, o yapmış. Almanlarla birlikte çalışmış, iş disiplinini öğrenmiş.
Haluk Direskeneli anlatıyor…
Ham fabrika ustabaşısı Mehmet Bedirli efsane isimdi. Karşılıklı fabrikada oturup konuştuğumuz hatta teknik konularda tartıştığımız zamanlar oldu. Onun teknik sezgisi yüksekti. Biz buna "engineering intiution" deriz, hesap yapmadan sonucu önceden tahmin etmek anlamına gelir, bir yük için nasıl bir çelik profil kullanmak seçmek gibi. Almanya'ya gönderilen ustabaşılar ekibi içinde yer almış, bu işbaşı eğitimi kendisi için nerdeyse bir üniversiteye dönüştürmüş kişiydi.
Kadri ağabey anlatıyor:
Mehmet Bedirli 1926 doğumlu idi. 18-19 yaşlarında iken Çerkezköy'den Alpullu'ya gelmiş Fabrikaya girmiş. Zaman içinde ilerlemiş usta, ustabaşı, manüplant olmuş. Başarılı olması nedeniyle şirket onu Almanya'ya göndermiş. Orada üç ay kalarak kurslara katılmış, eğitimler almış. Döndükten sonra fabrikada pancar boşaltma makinesi yapmış. Onu meşhur eden ürünlerden biri de 'Moşe Dayan' ismi verilen pikaptan çevrilme seyyar vinç arabasıdır. Bu araba onun hatırası olarak hâlâ fabrikada duruyor. Umarım hurdacılara satılmaz. 1986 yılında 55 yaşında iken emekli oldu. Cumali Ekmek Fırını yanında kendisine bir atölye açtı ve bir süre orada serbest çalıştı. Sanırım dört beş sene kadar.... 1986 yılında vefat etti.
--------
Mehmet Bedirli babamla aynı yaşta imiş. Arkadaş olduklarını biliyorum. Babam kendisinden rica etmişti. Lisede okurken yaz tatillerinde çalışmak üzere fabrikaya girmemde rolü olmuştu. Allah rahmet eylesin.
--------
Moşe Dayan: Kişi adıyla ilgili değil, fabrikada bir dönem kullanılan antika bir vincin adı... Ona öyle isim takmışlar. Aslında Moşe, bir gözü siyah bantla kapalı İsrailli bir asker ve aynı zamanda siyaset adamı.
Mekanik bir vince niçin böyle bir ad takmışlar?
Sebebi şu: Bir pikap kabininin sol tarafını özenle keserek oraya kaldıracı kolla çevrilerek yükseltilen bir vinç mekanizması yerleştirmişler. Tek gözlü bir pikap olmuş veya vinç... Tek göz kinayesiyle Moşe Dayan demişler adına... Şimdilerde emekli... Fabrikanın bahçesinde bir kenarda öylece duruyor. Bir ara hurdacıya satmak istemişler de fabrikadaki makine ustaları zorla engel olmuşlar. "Hatırası var, satmamız doğru olmaz" demişler. Mehmet Bedirli usta yapmış onu... Aklını, zekasını ve yaratıcılığını kullanmış. Modern vinçlere göre oldukça ilkel sayılır ama ne de olsa kendi ürünümüz... Ustalarımızın, mühendislerimizin ellerinden tutulsa, biraz destek verilse ne makineler yaparız biz... Moşe Dayan vincine işte öyle baktım. Yapıyoruz... İlkel, milkel... Fakat geliştirip daha ileri götüremiyoruz. Sürekliliğini, sürdürülebilirliğini sağlayamıyoruz. Çekiştirip büküştürmekten bir kurtulabilsek...
İlhan Soydan. Mekanik atölye işçisi, ustası... 1944 yılında Alpullu'da doğmuş. İlk ve Orta'yı burada bitiriş. Edirne Sanat Okulu, Torna-Tesviye'ye devam etmiş, yarım bırakmış. Fabrika'ya 1960 yılında 16 yaşında iken girmiş. Bademlik'teki Küspe Havuzları'na küspe çeken dekovillerde çalışmış. 19 yaşına geldiğinde Elektrikçilerin yanına almışlar onu. Sonra askerlik...… Askerlik sonrası, bir süre Hayrabolu'da çalışmış. Yedi yıl Akbank hizmeti var. Bir buçuk yıl Edirne Mensucat-Santral fabrikası çalışmışlığı... 1974 yılında Alpullu'ya geri dönmüş ve tekrar şeker fabrikası. Makinistler'e girmiş. Makinelerin bakım ve onarım işleriyle ilgilenmiş...... 1985 yılında emekli olmuş. Evli ve iki çocuk sahibi. İki önemli eseri var. Birincisi, Atatürk'ün 1930 ziyaretinde Anı Defteri'ne yazdığı mektubu pano haline getirmesi, ikincisi ise eski İspirto Fabrikası binasının alınlığına yerleştirilen Atatürk portresini yapması. Bunların hikayesi "Anı Defteri" ve "Atatürk Resmi" başlıklarında.
-----
"İki önemli eseri" dedik ama başkaları da varmış. Alpullu'nun Kurtuluş Bayramı 9 Kasım'dır. Kurtuluş bayramında kullanılmak ve bir traktör römorku üzerinde taşınmak üzere fabrikanın oldukça büyük bir maketini yapmış. İki büyük ana bina, fabrika bacası ve diğer müştemilâtı... Bacanın altına düzenek yapmış. Resmi geçitte altında ateş yakıyorlarmış ve bacasından duman çıkıyormuş. Öyle anlatıyor, "Sadece Alpullu'da değil, Babaeski'de, Kırklareli'de de kullanıldı. Bayramlarda istiyorlardı, oralara da gönderiyorduk. Resmi geçitte fabrika maketinin içinden halka kağıtlı kesme şeker ve bazı hediyeler atıyorduk. Sonra ne oldu bilmiyorum. İtfaiyenin orada duruyordu. Onu tek başıma yapmıştım." İlhan Soydan'ın çok takdir toplayan bir diğer çalışması Pancarköy uçak şehitlerinin cenaze töreni için hazırladığı çelenk. Kolordu komutanı bu güzel çelenk için fabrika müdürüne takdir ve teşekkürlerini bildirmiş. Şöyle anlatıyor: "Şehitler için yapıldı. Akıllara zarar. Köşkün altındaki manolya ağacının yapraklarından yapmıştım. Yaprakları birbirinin üstüne gelecek şekilde dikkatlice dikmiş, en atta kalan yaprakları ise yapıştırmıştım. Dışarıdan bakıldığı zaman hiç bir şey gözükmüyordu. Kocaman bir çelenkti. Önce tahta bir kalıp yaptım, sonra üzerine prese bezinden bombeli bir yükselti... içini tıka-basa samanla doldurdum. Çok güzel bir yükselti oldu. Daha sonra prese bezinin üzerine manolya yapraklarını iplikleri dışarıdan bakıldığında görülmeyecek şekilde dikmeye başladım. Hayret bir şeydi. Döşedim ama ne döşemek...."
Kenan Gündüz. Baş makinist muavini.
Erkan Çetinkaya. Haluk Direskeneli anlatıyor.... Bakım Onarım Şefi Erkan Çetinkaya yeni dört yıllık elektrik mühendisiydi. Kontrol kalemiyle dolaşan, yüksek akım motor, şalt sisteminden çok iyi anlayan sağlam eğitimli ve bilgili bir mühendisti. İlk çocuğu yeni doğmuştu. İş saatleri dışında gerekmedikçe evinden çıkmazdı. Daha sonra Ankara EMAF fabrika müdürü oldu, oradan emekliye ayrıldı.
Şeker Üretim Şefi Bahadır bey. Haluk Direskeneli'den... İyi bir kimya mühendisiydi. Akşamları evinde 33'lük plaklardan Türk sanat müziği dinlerdi
Teknik müdür Turgut bey. Haluk Direskeneli'den... Volkswagen beetle arabası vardı. Her yere onunla giderdi. Teknik bilgisi iyiydi, yüksek diyabet sıkıntısı vardı, makam odasından fazla çıkmazdı. İlerleyen yıllarda başka yerlerde fabrika müdürü oldu.
Tanju Tugal. Haluk Direskeneli anlatıyor.... Bir de efsane Tanju Tugal bey vardır. Uşak şeker fabrikası elektrik ustabaşısının oğlu. Şeker bursu ile Almanya Münih üniversitesinde okumuş bir kuvvetli akım elektrik mühendisi idi. Benden önce Alpullu fabrikasında çalışmış, hakkında çok şey anlatılan bir önemli isimdi. Sonra şeker şirketinden ayrıldı uzun yıllar Ankara Siemens şirketi müdürlüğünü yaptı, beraber çok iş yaptık. Bunların bazılarını isim yer vermeden başka makalelerimde anlattım.
Tanju beyle en son 2002 yılında Koç holding Bursa Tofaş otomobil fabrikasına enerji veren Entek enerji santrali doğalgaz kombine çevrim üçüncü ünitesinin kurulmasında montajda şantiyede üç ay beraber çalıştık. Aradan yirmi yıl geçti, duyduğuma göre bahsi geçen "Lm2500 gt ve atık ısı kazanı" santral sökülmüş başka bir yere satılmış. Tanju bey şimdi İstanbul’da sakin bir emeklilik yaşıyor.
Atilla Ün. İnşaat Teknikeri
Hüseyin Ataman. Kantarcı
Erol Sevim. Küspeci
Şakir Kurt. Elektirikçi
İbrahim Özkan. Elektirikçi. Lakabı "Kedi İbo". Bas gitar çalıyordu.
Yasin Çetin. (Komşumuz Yasin amca) Fabrikada Bekçi
Süleyman Kızılay. (Babamın arkadaşıydı). Fabrikada ziraat atölyesinde çalıştı. Emekli olup ikramiyesini aldıktan sonra onu olduğu gibi Kızılay Kurumu'na bağışlamıştı. Bu davranışların bilinmesinde fayda var. Güzel davranışlar bilinirse, örnek alınırsa yaygınlaşır.
İlhan Ayan. Yakup Ayan'ın oğlu. Onlar da bizim gibi Nadırlılı. Fabrikada Boruhanede, Ham Fabrika'da ve Küp Şeker'de çalışmış. Şimdi Alpullu'nun ana nalburiye dükkan işleticisi ve sahibi.
Rıdvan Ayan. Yakup Ayan'ın oğlu, İlhan beyin kardeşi. Arşiv'de çalışmış. Bazı bilgileri temin etme konusunda değerli katkıları oldu. 1989 yılında Şekerspor'da genel kaptan olarak görev yapmış. Takımla ilgilenmiş, gezileri organize etmiş.
Remzi Aşka. Ham fabrikada çalıştı. Benim sınıf arkadaşım aynı zamanda.
Ersan Er. Fabrikada arşiv bölümü çalışanı
Lütfü Balcı. Fabrika işçisi. Arkadaşım. Tavukçu/Sütçü Mehmet'in çocuğu.
Mehmet Alkan. Ham fabrika çalışanı.
Müslim Cengiz. Fabrika marangozhanesi ustalarından, 1968 yılında emekli olmuş.
Savaş Dinga. Şeker fabrikasında makinist. Santrüfişlerde tamır ve bakım işlerine bakıyormuş.
Raif Erson. Fabrika manipilantı.
İlhan Ayverdi. Lakabı Arap İlhan.. Tarım uzmanının makam şoförlüğünü yapmış. Fabrikaya 1953'te güreşçi olarak girmiş. 1991'de emekli olmuş.
Hayati Birgin (Alpullu Çocuğu). Susurluk Şeker Fabrikası İdare Memuru
----
Fabrika Mensupları