"On para etmez"... Değersiz bir şeyi anlatmak için bu tabiri kullanırız. Bizim neslin diline yerleşmiş "kalıp" bir ifadedir veya "klişe bir deyim"...
Babamın Alpullu'ya geldiği tarihlerde "para" kullanılıyor ve "kuruşa" geçiş aşamasındayız. Para-kuruş hesaplamaları arasında sürekli karmaşalar yaşanıyor.
Kırk para, 1 kuruş...
İnsanlar birbirini test etmek için şu soruyu soruyorlar: "Kırk para, 1 kuruş,100 kuruş bir liraysa, 1 lira kaç para eder?" 4000 Para...
İnsanlar yeni paralara alışamamışlar, kafaları karışıyor? Cevap veremiyorlar...
Para sözcüğü Pâre kelimesinden Türkçeleşmiş. Kökü MÖ 1000'li yıllara kadar uzanıyor. İran/Pers kökenli ve onlar da bu kelimeyi Hintlilerden almışlar. Pare parça demek. Yani, bir şeyin karşılığında ödeme yapmak için kullanılan parça veya pul... Pare sözcüğü ise Hintçedeki -per kelimesinden evrilmiş. İngilizcedeki "her" anlamına gelen per… "Price" kelimesi de oradan geliyor... Biz "fiyatı" diyoruz ama, aslında "parası" anlamında... Parası, Prayzı…
Kuruş sözcüğü 1882 tarihinden itibaren kullanılmaya başlanmış.
Milattan Önce 600–530 tarihleri arasında yaşayan İran hükümdarının adı. Girit sözcüğü de oradan geliyor. Yunanlılar Kyros ve İranlılar Kuruş demişler. İngilizler Sirüs diye okuyorlar. Yahudiler Koresh, Araplar Kureyş diye telaffuz etmişler.
On Para