Olayın tam adlandırması, Devlet Hazinesinin Alpullu Şeker Fabrikasını avans ve inhisar vergilerini ödemediği için açtığı dava... Kısaca "Hazine - Şeker Şirketi Davası" deniyor.
Hazine, Alpullu şirketini dava ediyor... Bu olayın 1937'den sonra olması ilginç... Çünkü 1935 yılında dört fabrika birleşerek Şeker Anonim Şirketi haline geldi... Daha önceki uygulama nasıldı acaba. .. Cumhuriyet gazetesinde bununla ilgili bir haber çıkıyor.
Şirket avukatları Hazine'nin 1 seneden sonra bu davayı açtığını o arada Tasfiye heyetinin sorumlu olduğunu onları dava etmesi gerektiğini söylüyorlar. Yani bir anlamda "niçin uyudunuz" diye soruyorlar. Öyle anlaşılıyor ki, eğer gerçekse vergileri ödemeyen "eski yönetim"... Veya Hayri İpar ekibi...
Mahkeme önce bilirkişi oluşturulmasına ve olayı onların incelemesine karar veriyor. Bilirkişi üyelerinin de İstanbul Ticaret Odası tarafından belirlenmesi uygun görülüyor.
Sonra ne oluyorsa oluyor, bu iş tatlıya bağlanıyor. Mahkeme bilirkişiden gelen raporları dikkate alarak "böyle bir vergi borcu yoktur" diye karar veriyor, olay kapanıyor...
Biliyoruz ki, mahkeme kararları tartışılmaz...
-------------
Son Posta -- 29.8.1930
Şimdi Maliye Vekaleti ile şirket arasında bir ihtilaf vardır. Maliye Vekaleti 1929 senesinde inhisar olduğu için o zaman istihsal edilen ve stok olarak muhafaza edilen şeker üzerinden %8,5 veri alacağını söylüyor. Şirket de malı satmadık zaruri olarak kaldı. İnhisardan sonra ancak kilo başına %4 kuruş veririz, demektedir.
--
Hazine Davası