Alpu - Dampu
Hititçede alpu sözcüğüne ‘semavi varlık’ nitelemesinden uzak, başka bir anlam verilmesi söz konusu….. Onu da görmemiz, anlamamız gerekiyor.
------
J. Holt (213-9) iki etimolojik öneride bulunuyor. İlgilendiği birinci alan özellikle moon-omen’de (ayın evrelerinde) vuku bulan alpu ve dampu kelimeleridir. Laroche, bu kavramları geçici olarak “pürüzsüz”, “pürüzlü” şeklinde tercüme etmişken Holt, “açık” (Latince Albus) ve “karanlık” (dhem) sözcüklerini öneriyor (Bolling & Bloch, 1962).
------
Dampu: Ayın evreleri içinde… Anlamı tartışmalıdır. Zıt anlamlısı olan alpu ile birlikte kullanılır (Kimball, 1999).
------
Alpue(s): Künt veya küt olma… Bir ucun çözük veya gevşek olması. Alpuemar: Kütleştirme, yuvarlaklaştırma, düzleştirme. “Tarlayı süren öküzün boynuzlarının uçlarını biraz kırptılar, düzleştirdiler.” Alpuimar: Boynuzları kırpma. “Alpue of Hançer”, Hançerin küt ucu… Alpu’nun tam anlamı “yuvarlatılmış”… Sivri ucu kesilmiş veya törpülenmiş. Alpus, “zayıf”, “yumuşak”. Dampu: Sivri (Puhvel, 1984)…
-------
Dampu, esasında ‘kaba’ veya ‘pürüzlü’ demektir. Doğal durumunda olan, işlenmemiş. Buradan hareketle ‘dikenli’, ‘keskin’, ‘kaba’ ve ‘geniş’ gibi anlamlar verilmiştir (ISUI, 1981).
--------
Kendime göre “alpu-dampu” konusunu çözmüş varsayıyordum ki, 2019 tarihli yeni bir kaynakta farklı bilgilerle karşılaşınca durum değişti.
--------
Passa ve Tribulato’nun editörlüğünü yaptıkları The Paths of Greek: Literature, Linguistics and Epigraphy adlı kaynağa göre “… Hititçe dampu, ‘küt’ ve türevi olan dampupi “barbar”, “eğitimsiz” veya “kabile üyesi” ve Slav dilindeki tup ‘küt’, ‘körelmiş’, ‘sivri olmayan’ ve duruma göre ‘kafasız’ anlamında (Passa & Tribulato, 2019). [Yaz. Önceki kaynaklarda ‘küt’ anlamı Alpu için önerilirken bu kaynakta dampu’ya ait olduğu belirtiliyor.]
Aynı kaynakla devam edelim: Hititçede sıfat olan dampu’ya sadece iki defa atıf yapılmıştır. Bu atıflar Hititçe-Akatça yazılan “ayın evreleriyle” ilgili bir metne aittir. […] Hititçe dampu ‘küt’ ve alpu, ‘keskin’, ‘sivri’ anlamındadır. Alpuemar, ‘uç’, ‘tepe’ demektir. Alpuess, ‘keskin olmak’, ‘sivri olmak’ manasınadır (Passa & Tribulato, 2019).
[Kaynakta Puhvel’in (1975) öne sürdüğü görüşlerin terkedilmesi gerektiği çünkü onun Akatça ‘keskin’ terimini ‘küt’ teriminden sonra yerleştirdiğini, fakat Hititçede durumun böyle olmadığı belirtiliyor. En azından şimdilik Hititçede alpu’nun sivri, uç veya keskin manasına geldiğini düşünebiliriz.]
-------
“Alpullu” kasaba adının kaynağı konusunda değerlendirmeler yapan bazı kişiler bu adın Hititçeden gelmiş olabileceğini söylüyorlar. Dampu sözü Slav dilleri aracılığıyla günümüze kadar gelmiş ama zıt anlamlısı olan alpu sözünün ilgili Hititçe-Akatça kaynakta sadece “ayın evreleriyle” ilgili olarak ele alınması onun “bir yerleşim yerine” ad olarak verilme ihtimalini zayıflatıyor. Bir zaman boyunca, Höyük/Yarık Tepe nedeniyle acaba buraya Alpullu denmiş olabilir mi diye düşünmüştüm ama, son kaynakta alpu’nun ‘sivri’ veya ‘keskin uç’ anlamına geldiği görüşüyle bu ihtimal ortadan kalkmıştır. Hititler, Sümerler ve Asurlulardan veya daha önceki çağlardan öğrendikleri alpu = öküz kavramı ile onun boynuzunu kinaye alarak ayın evrelerinden birini alpu olarak tanımlamış olmalılar. Alpu, Alpi ve benzeri sözcükler Hititçeden değil Sümerce ve Asurcadan geliyor. Muhtemelen onlar da bu sözleri kendilerinden önce gelen başka arkaik toplumlardan devraldılar.